HÜKMEN YOK OLMAMAK İÇİN

SURE ADI: FİL

SURE NO: 105

AYET SAYISI: 5

NÜZUL YERİ: MEKKE

SURENİN ÖNCEKİ SUREYLE ALAKASI

Eğer ki bir toplum önceki suredeki gibi paraya tapar, para için hileler kurmaya başlarsa o zaman sonu yaklaşıyor demektir. Allah Teala’nın belasını üzerine çekmeye başlamış demektir. Fil Suresi’ndeki Ebrehe de bunu yapmıştı. Para elde etmek ve sömürmek için türlü hilelere başvurdu. Başarılı olamayınca da artık kutsalı yıkmaya çalıştı. Daha sonradan helak oldu. (الله اعلم)

SURENİN KAVRAM HARİTASI

1-5. Ayet: Kitle İmha Silahlarının Küçük Taşlara Mağlup Olması

Surede kurulan batıl ve sinsi bir planın Allah Teala tarafından bertaraf edilmesinden bahsedilmekte ve Müslümanların olmadığı zaman da Allah Teala’nın Kabe’yi kuşlarla korumasına dikkat çekilmektedir. Belki ifade edilen en büyük mesaj ise 2 milyarlık Müslüman coğrafyasının hükmen yok sayılıp Kabe’yi manevi yıkımdan koruyamama tehlikesidir. (الله اعلم)

AYETLERİN TEFSİRİ

Efendimiz’in doğumuna az bir zaman kalmıştı. Ka’be Allah’ın verdiği nimetle tüm dünyanın ekonomi merkezi haline gelmişti. Günümüzdeki ekonomi merkezi o zamanda Kabe’de bulunuyordu. Her belde de kış veya yaz meyveleri bulunurken; orada ise hem yaz hem de kış meyveleri bulunuyordu İbrahim aleyhisselamın duası bereketiyle. (الله اعلم)

وَاِذْ قَالَ اِبْرٰه۪يمُ رَبِّ اجْعَلْ هٰذَا بَلَداً اٰمِناً وَارْزُقْ اَهْلَهُ مِنَ الثَّمَرَاتِ مَنْ اٰمَنَ مِنْهُمْ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِۜ

İbrâhim, “Rabbim! Burayı güvenli bir şehir yap, halkından Allah’a ve âhiret gününe inananları da çeşitli ürünlerle rızıklandır” diye dua etmişti. (Bakara 1/126)

Ebrehe bunu görüyor hasedinden bir türlü Kabe’nin yok olup ekonomiyi kendisinin yönetmesini istiyordu. Bu amaçla Kabe’ye alternatif olsun diye bir tapınak inşa etti. Yanına da panayır alanları yaptırdı. Kendince Kabe artık gözden düşecekti. Ama öyle olmadı. Kabe değerinden bir zerre dahi kaybetmedi. Çünkü Allah’ın koruması altındaydı. Artık Ebrehe küçük bir sebep bekliyordu ki Kabe’yi yıkacaktı. O sebepte gecikmemişti. Tapınağa Kureyş’ten biri gelmiş orada uyuya kalıp yanlışlıkla orayı kirletmişti. Başka bir rivayete göre ise bir yerde ateş yakmış rüzgar o ateşi tapınağa sıçratmış ve tapınak yanmıştı. Kasıt yok tamamen doğal bir afet var. Ebrehe elindeki kozu kullanacaktı. Kabe’ye kendince haklı bir sebeple mazlum rolünde  savaş ilan etti. Kendince kısas yapacak, Kabe’yi yıkacaktı. Zamanın en büyük ordusunu hazırladı. Zamanın kitle imha silahı olan filleri orduya kattı. Kabe’dekiler bunu haber alır almaz dağlara kaçtılar. Kimsecikler kalmadı Kabe’nin yanında. Kabe tek kalmıştı. Sadece Rabbi vardı. Ebrehe ordusunu tam ileri sürmüştü ki Fil Suresi’nde anlatılanlar gerçekleşmeye başlamıştır.

Burada şuna dikkat çekmek gerekir ki günümüzün Ebrehesi Siyonizm de İslam’ın yeryüzüne hakim olup refahı yaymasına engel olmak için kutsalı yıkmaya çalıştı. Ebrehe gibi fiziki olarak yıkmaya çalışmasa da Mekke’nin ahlakını, tesettürünü, izzetini ve kutsallığını yıkmaya niyetlendi ki bu yıkım Müslümanları fiziki yıkımdan daha büyük bir faciaya götürmektedir. Eğer biz Müslümanlar bu yıkıma engel olamayıp hükmen yok sayılırsak bunun hesabını 2 milyarlık Müslümanlar olarak veremeyiz. (الله اعلم)

  1. (اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِاَصْحَابِ الْف۪يلِۜ) Rabbin Fil ashabına ne yaptı görmedin mi?

Hitap Efendimize (Aleyhi’s-Selâm) olmasına rağmen “görmedin mi?” diye sormasının sebebi iki ihtimalden bir tanesi olabilir. (الله اعلم)

  1. Fil Vâkıası Kureyşliler arasında o kadar yayılmıştı ki herkes o olayı anlattığı için sanki görmüş gibi sayılırdı. O kadar ki bu olay araplar arasında milat olmuş “fil vakıasından şu kadar sene önce veya sonra” diye bir kullanım meydana gelmişti.
  2. Allah Teala vahiyle Hz. Peygamber’i sanki görmüş gibi olanlardan haberdar etmişti. (الله اعلم)

Bunun yanında “Fil Ashabı” deyip “Ebrehe’nin ordusu” denmemesinin sebebi ise şudur ki; savaşta bir filin görevi tek adımıyla bir grup insanı yok etmektir. Bu yönüyle Fil Ashabı olmak bir roldür. Bu rolü mazluma oynayıp sudan sebeplerle kitle imha silahlarını aktif kullanan zalimler üstlenmiştir. Günümüzdeki Amerika, Rusya, Çin ve İsrail gibi. Demokrasi, İnsan Hakları veya Güvenlik gibi sudan sebeplerle mazluma oynayıp kimyasal silahlarla, füzelerle kitleleri imha ederler. Bu yüzden bu olay sadece Ebrehe’nin değil aynı vasfa sahip Amerika, Rusya, Çin ve İsrail’in hatta kıyamete kadar gelen bu vasfa sahip her toplumun başrol oynadığı bir kesittir. Bu yüzden fil ashabı olarak anılan yani zamanının kitle imha silahlarını kullanan zalim bir toplum her zaman bulunacaktır. Ama surenin sonunda olduğu gibi hüsrana mahkum olacaktır. (الله اعلم)

  • (اَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ ف۪ي تَضْل۪يلٍۙ) Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?

Evet. Onların bir tuzakları var. Gizli bir planları var. Eğer “Açıkça savaş ilan edilmesine rağmen gizli yapılan bir iş olan ‘tuzak’ kelimesi neden kullanılmıştır?” diye sorarsanız, cevabı şudur: Ebrehe mazlummuş gibi savaş ilan etmişti. Halbuki asıl zalim kendisiydi. Mazlum kılıfı giyip zalimlik yapması bu işin tuzak olduğunun en büyük göstergesidir. Bu zamandaki Amerika, Rusya, Çin ve İsrail’in yaptığı gibi. Ama sonları nasıl hüsran olmuş bunu bizzat anlatan Allah Teala, azabın suretini beynimize adeta nakşediyor. (الله اعلم)

  • (وَاَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْراً اَبَاب۪يلَۙ) Onların üzerine sürü sürü kuşlar salmadı mı?

Bunlar Ebabil diye anılan kuşlardır. Kuşun ismi değil; kuşun uçma biçimine verilen isimdir ‘ebabil’ kelimesi. Sürü sürü yani sayısı yok. Çünkü sayılamıyor. Kuşların bir özelliğidir; sürü kalabalık oldukça kuşların boyları o kadar küçülür. Bir sürüde boyut büyüdükçe kuş sayısı azalır. Burada verilen mesaj ise bellidir: SİZ NE KADAR BÜYÜK SİLAHLAR KULLANIRSANIZ KULLANIN. ALLAH TEALA SİZİ KÜÇÜK BİR CANLI OLAN KUŞLA YOK EDECEK KADAR GÜÇLÜDÜR. Yani Müslümansak dünya üzerindeki kıyaslamayı madde planında değil; Allah Azze ve Cellle’nin katındaki plana göre yapmamız gerekir. (الله اعلم)

  • (تَرْم۪يهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجّ۪يلٍ) Pişkin tuğladan yapılmış taşlar yağdıran sürü sürü kuşlar…

Küçücük kuşların taşıdığı taşlar ne kadar büyük olabilir ki. Ama surenin sonundaki delik deşik olma halinin gerçekleşmesi için fiziki şartlarda da küçük taşların olması gerekir. Çünkü madde küçüldükçe delme oranı o kadar artacaktır. Bir de bunun yanında pişmiş bir kor tanesi düşünün. Kafatasından giren taş topuklarından; göğüsten giren taş sırttan çıkıyor. Tıpkı kızgın bir demirin buzu delmesi gibi… Sonuç ise sizin de beklediğiniz fotoğraf gibi. Ama dikkat edin ve şu benzetmenin muazzamlığına bakın. (الله اعلم)

 (فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَأْكُولٍ) Sonuçta Allah onları yenilip ezilmiş ekine çevirdi.

Bir yaprak düşünün. Kurtlar onu yemiş ve delik deşik olmuş. Rüzgar bir o tarafa savuruyor bir bu tarafa. Sonuç belli ve zahir. Allah’ın evine savaş açan kimselerin son hali bu. Ama durun! Dikkatinizi çekerim. Etrafta bir tane Müslüman yok. İslam’ı koruyacak bir baba yiğit yok. Demek ki Allah Teala biz Müslümanlar olmasak da dinini koruyacak. Yani bu dinin korunmasına ihtiyaç yok. Peki o zaman neden korunacak? Çünkü bizim bu dini korumaya ihtiyacımız var. Bu din olmasa dünya ahiret saadeti sağlanamaz. O yüzden bu dönemde Allah Teala’nin ebabilleri bir daha göndermemesini dileyeceğiz. Çünkü gönderirse Müslümanlar hükmen yok demektir. Ne acıdır ki bu zamanda Müslümanlar hükmen yok olmaya doğru ilerliyor. Rabbim ebabilleri bir daha göndermesin. (الله اعلم)

BU SUREYLE AMEL ETMEK İSTİYORSAK

  1. Her zamanda mazlum kılığına girip zalimlik yapan bir toplum olacağını bilerek hareket etmeliyiz. Şu andaki siyonizm gibi.
  2. Bu toplumun kitle imha silahları kullanacağı her zaman aklımızda olacak ve onların ekonomisini destekleyecek her türlü alışverişten sakınacağız.
  3. Bu toplum acı verici bir yok oluşa zaten mahkum olduğu için bunlara hiçbir açıdan benzememeye çalışacağız.
  4. Ebabiller Müslümanlar yok iken gelmişti. Müslüman olarak hükmen yok sayılıp bir daha ebabillerin gelmemesini istemeliyiz.
  5. Müslümansak dünya üzerindeki kıyaslamayı madde planında değil; Allah Teala’nın katındaki plana göre yapmamız gerekir.
  6. En önemlisi de bir Müslüman İslam’ı amel planına geçirmek istiyorsa şunun şuurunda olmalıdır:

İslam hiçbir şeye ihtiyaç duymaz. Biz İslam’ı yaşamaya ihtiyaç duyarız. O halde, hemen ve tez elden bu zamandaki imanımıza açılmış olan savaşı bertaraf etmek için (ففروا الى الله) Allah’a kaçın (sığının)… (الله اعلم)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like